6 Ocak 2010 Çarşamba

ABD ve Cemaat - 6 Ocak 2010

Cemaat-skeptic: “… with all the zeal of a late convert”

Cemaat’ten (bundan sonra büyük harfle, çünkü The Cemaat) şüphe etmek, ona karşı olmak ve ve hatta onunla mücadele etmek için sorular, kuşkular ve nedenler:

1) Şeffaf değil.

2) Otoriter olmaya meyilli. Bunu daha gücü tamamen ele geçirmeden bile yeterince gösterdi. Demokrasi söylemlerinin içselleştirilmemiş ucuz bir makyaj olduğu çok açık. Mutlak güce sahip olduğunda bu eğilimin zayıflaması sürpriz olur.

3) Kendi içinde de demokrat değil (?). Aslında bunu tam bilmiyorum. Dışarıdan resmedildiği gibi tamamen hiyerarşik, otoriter ve lider odaklı mı? Kararlar nasıl alınıyor? Personel politikaları nasıl belirleniyor? Kim nasıl görevlendiriliyor, yükseliyor ya da azlediliyor? Yerel unsurların, küçük oyuncuların sesi yukarıya ne kadar ve nasıl yükseliyor? İçeride oylama, eleştirme, danışma, feed-back kültürü var mı?

4) Makyavelyen. “Once a Machiavellian, always a Machiavellian” ?

5) Dış bağlantıları açık değil. Cemaatin tamamı değil elbette ama tepesi yabancı bir güç (muhtemelen ABD ama belki başkası) ile a) işbirliği içinde olabilir, b) direk ve bilerek ona hizmet ediyor olabilir, c) eylemleri farkında olmadan onun çıkarlarına hizmet ediyor olabilir, d) ABD cemaate muhbir(ler) vasıtası ile sızmış ve/veya teknik imkanlarla bilgi akışını ve/veya “merkez bilgisayarı” “hackleyerek” onun derlediği istihbarat havuzuna erişiyor olabilir.

***

ABD’nin Cemaat’e bakışı ile ilgili iddia edilenler/edilebilecekler:

a) Cemaat’in dünya çapındaki okullar ve diğer örgütlerinden oluşan şebekesinin ürettiği/üretebileceği, a) ılımlılık ve b) istihbarat ABD’nin “gözünü döndürüyor,” “ağzını sulandıryor”. “Sen bana yukarıdakileri verirsen, Türkiye de senin olsun.”

b) ABD Türkiye’de başat unsuru asker olan eski statükonun biletini kesti ya da onu rehabilitasyona / ehlileştirmeye karar verdi. Bunun nedeni a) ordunun giderek Amerikan aleyhtarı bir renk kazanmasından duyulan tedirginlik, b) “çağımızda” ordu merkezli bu tür bir yapı ve ortaklığın i) “son kullanma tahini doldurduğunu”, ii) artık “kabul edilemez” ve/veya sürdürülemez olduğunu düşünmesi,

c) ABD’nin veya onun içindeki bazı unsurların Türkiye ile ilgili “karanlık emelleri” var ve bunlara başta ordu olmak üzere eski düzen zayıfladığında ve/veya Türkiye’de bir iç çatışma yaşandığında daha kolay ulaşılabileceğini düşünüyor. Ya da belki de Cemaat bilerek ya da bilmeyerek ABD’ye Türkiye’de başat unsur kendisi olursa bu “emellere” daha kolay ulaşılabileceğini düşündürttü.

d) ABD’nin Cemaat ile sanıldığı gibi “karanlık” bir ilişkisi yok, ona istihbarat, akıl ya da emir vermiyor. AKP’nin Türkiye’deki en güçlü parti, Cemaat’in en dinamik ve organize grup olduğunu görüyor. "Onu ben yaratmadım, ben palazlamadım. Önümde buldum. Bir yere gidecekleri de yok. O halde niye onlarla kötü olayım?“ N’apsın Amerika?” “Bu saatten sonra” “darbe mi yaptırsın?” “Dünya değişti.” “ Bu Türkiye’nin iç meselesi.” ABD Cemaat’in ne Türkiye ne de Amerika için tehlike arz ettiğini düşünmüyor. Onu bir tür sivil toplumlar konfederasyonu olarak algılıyor. Belki ileride gerekirse onun da ipini kesebileceğini” düşünüyor/sanıyor. Bu sonuca bizden fazla şey bildikleri ve daha akıllı oldukları için mi vardılar, daha az şey bildikleri ve daha az akıllı oldukları için mi? Yoksa konuyu oturup her yönüyle tartışıp düşünmedikleri ve gerçek bir review’dan geçirmedikleri için ve olaylarla beraber sürüklendikleri için mi?

Bunların birden fazlası aynı anda veya kısmen doğru olabilir. Daha farklı ve sofistike okumalarınızı bana veya aşağıya yazarsanız çok memnun olurum.

***


Cemaat içinde ideolojik ya da taktik görüş farklılığı, etnik veya coğrafi köken vs kaynaklı ya da sadece çıkar temelli gruplaşmalar var mı? Şimdi yoksa bile Hoca ölünce veya sağlığı el vermeyince böyle şeyler ortaya çıkabilir mi?

1 yorum:

  1. Yorum olarak buraya yazayım dedim, ama 4096 karakter sınırlaması varmış, bu nedenle kendi blogumda müstakil bir yazıyla soruların bir bölümüne cevap vermeye çalıştım:
    http://zaimoglu.blogspot.com/2010/02/cemaat-hakknda-sorular-ve-cevaplarm.html

    YanıtlaSil