3 Haziran 2013 Pazartesi

Gezi Parkından Sonra



Here are the Bahadır's juries points, Erdogan zero point, Erdoğan null point.   

Yaşananların (şimdilik) Erdoğan'a puan kazandırmadığı açık. Bulunduğu nokta ahlaki olarak savunulması kolay olmayan "alçak nokta": anti-yeşil, AVMci, kapitalist-müteahhitçi, kadınlara-gençlere sert yapan, yaşam tarzına müdahaleci, dediğim dedikçi görüntüsü var. Konuyu Alevilere karşı Sünni dayanışmacılığına vs çekmeye çalışsa bile bilmiyorum kaybettiklerini ne kadarını geri toplayabilir.

Medyaya yaptığı baskı iyice su yüzüne çıktı. Gazeteciler, patronlar vs bu utançtan kurtulmak için biraz da olsa daha eleştirel olmaya çalışabilirler. 

Göstericiler büyük hatalar yaparsa durum belki değişebilir (şiddet, vandalizm, camilere saldırı vs) ama genelde algı gösterilerin Erdoğan'a yönelik birikmiş tepkinin anlaşılır bir dışa vurumu olduğu şeklinde. Çok fanatikleri dışında Tayyip'in hareket, tavır ve sözlerini hararetli şekilde savunanların çok olduğunu düşünmüyorum. (Ama bu arada bir not hemen hiç televizyon seyretmediğim için yandaş medyanın etkisini küçümsüyor olabilirim) 

Bence başkan olması biraz daha zorlaştı (% 50'den 25'e düştü diyelim). Alkolle ilgili söyledikleri de oy kaybettirecektir ama tabii derecesini ölçmek kolay değil. Aldığı 20 milyona yakın oyun içinde herhalde en az 3-5 milyon alkol alan kimse vardır. Bunların beşte birinin kafasına soru işareti girdiyse bu neredeyse 1 milyon oy yapar.  

Cemaate olan ihtiyacı arttı. Cemaat bundan memnundur ama polisin imajı kötüleşti bu da onlar için sorun. Bu arada Tayyip polisin aşırı şiddet kullanımnda bir Cemaat oyunundan şüpheleniyor olabilir.

Cemaat artık Tayyip'e destek vermekten kaçınacaksa bunu daha demokrasi, RTE'nin otoriterleşmesinden endişe vs bir ambalaj ile sunabilir. Hatta Tayyip'in "şeytanlaşması" Cemaat'e iyi kullanırlarsa son yıllarda ciddi olarak bozulan kendi imajını rehabilite etme fırsatı bile sunabilir.

Olaylar yatıştıktan sonra bazı şeyler daha pastel renge dönebilir ama şu an görülen ülkede bu kadar negatif enerji oluşturan, kutuplaştırıcı birinin başkan olmasına karşı çıkacak kesimlerin ve bunların bunu ifade etme cesaretlerinin arttığı.

Tayyip'e gıcık olanlar aslında toplamda önemli yekün tutabileceklerini gördüler. Tabii bu beraber ve uyumlu hareket edebileceklerinin garantisi değil. Ama mesela iş çevreleri hükümete karşı biraz daha cesur olabilirler.

Sert görüneceğim, geri atmamalıyım diye gereksiz hatalar yapıyor. Bunun ne kadarı karakterinden, ne kadarı çevresindekilerden kaynaklanıyor bilmiyorum. Bence partinin içinde de böyle düşünenler vardır. Üç seçime giren birinin yapmaması gereken hatalar. Büyüsü bozuldu. 

Gereksiz hatalar yapmaya devam ederse parti içinde bile mırıldanmalar artabilir. Alçak sesle bile olsa "Gül bunları yapmazdı" diyenler vs çıkabilir.

Tarihi analojiler hep risklidir ve aslında tarih kendini neredeyse hiç bir zaman tekrar etmez, ama yine de Tayyip İngiltere'de Muhafazakarlara 3 seçim kazandırmış Thatcher'ın partiye yük olarak görülmesiyle bir gecede nasıl "satıldığını" hatırlamalı.

Dışarıda da karizma biraz çizildi. Başkalarına ders vermeye kalktığında sen önce kendine bak diyebilecekler. Modellik vs ciddi yara aldı. Hoş bence çok önemli bir şey değil hatta maliyetli bir şey model vs olmak. Kriz devam ederse RTE Suriye konusuna gerekli mesaiyi harcayamayacak. Aslında harcadığında da ne olduğunu biliyoruz.

Bu arada söyleyeyim bence  Esad mutlaka gitmeli ve bu konuda Tayyip'in hatası gereksiz yere sert olmak değil yeterince sert, cesur, hayal gücü geniş, koalisyon oluşturucu, Obama'yı ikna edici vs olmamak. Sıuriye'nin tecavüzlerine askeri olarak nokta atış ama cevaplar vermeliydi. Bunu korkudan yapapaması hem yeni tecavüzleri getirdi, hem de Türkiy'nin caydırıcıığını inanılmaz zedeledi. Türkiye'nin askeri yeteneklerinin sorgulanmasına neden oldu ki bu dış politikada bir ülkenin başına gelebilecek en kötü şeylerden biridir.

İç krizin ekonomiye etkisi olacak mı? Turizme? Ülkenin istikrarlı imajına? Dış açıkların finansmanına? Bilmiyorum ama olursa seçime etki edebilir.

Kürt meselesindeki sonuçlarını hesaplamak kolay değil. PKK-BDP'ye ihtiyacım artıyor diyerek onlara daha büyük ödünler mi verir, yoksa milliyetçi-muhafazakar tabana oynamaya karar vererek direk ya da dolaylı yollardan verdiği sözlerden cayar mı bilemiyorum. Kürtler de bu kadar çirkin bir görüntü çizen Tayyip'le aynı karede görünmekten kaçınabilirler mı? Böyle şeyler mırıldanabilirler ama "hedefe" bu kadar yaklaştıktan sonra bunu çok sorun edeceklerini sanmıyorum. Ama belli de olmaz. En azından bu konu aralarında tartışma konusu olacaktır.  

Herkesin söylediği gibi muhalefetin zayıflığı, etkisiszliği, dağınıklığı vs devam edşiyor ve gösterilerin nedenleri arasında. Sonuçta seçimlerde iş hala büyük oranda Tayyip'ten kopabilecek oyların muhalefete baktığında beceri projekte eden lider, kadro ve programlar görüp görmeyeceğine kalacak.
İstanbul'u kaybederse, ki bence artık daha az zor, bunun önemli sonuçları olabilir.

Sonuç: Tayyip hala bir numara, ama kendine öyle yüksek çıtalar seçiyor ki bunların hepsini atlaması sürpriz olur.

Son not: Ama ben Beşar reform yapmadan bir yılı çıkarırısa sürpriz olur da demiştim.